| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | geziye çıkmak | go sightseeing f. | ||
|
I went sightseeing. Ben geziye çıktım. More Sentences |
||||
| Genel | geziye çıkmak | journey f. | ||
|
We are going on a journey next month. Gelecek ay geziye çıkıyoruz. More Sentences |
||||
| Genel | geziye çıkmak | sally f. | ||
| Genel | geziye çıkmak | go on a trip f. | ||
| Genel | geziye çıkmak | excursionize f. | ||
| Genel | geziye çıkmak | excursionise f. | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | geziye çıkmak | set forth on (something) f. | ||
| Öbek Fiiller | geziye çıkmak | set forth on f. | ||
| British Slang | ||||
| İngiliz Argosu | geziye çıkmak | go on a jolly f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | bedava geziye çıkmak | junket f. |
| Genel | vapurla geziye çıkmak | take a cruise f. |
| Genel | rehber eşliğinde geziye çıkmak | go on a guided tour f. |
| Genel | geziye çıkmak (otomobille/otobüsle) | go touring f. |
| Genel | vapurla geziye çıkmak | go on a cruise f. |
| Genel | bir günlük geziye veya tatil çıkmak | daycation f. |
| Genel | sırt çantası ile geziye çıkmak | go backpacking f. |
